Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-14

Önemli sırlardan birisi de ŞÜKÜR. Elinizde olanlara şükredin ne kadar zengin olduğunuzu farkedin Allah'a güvenin yarattığı güzellikleri görüp duygu ve olayları dengeye alarak hayatınızı sürdürün.

Yüzyıl Sonraki Torunuma Mektup-14

Sevgili torunlarım sizlere neneniz Berna Kılınçtan hatıra mektubum var. Tarih 10/1/2022 Pazar.

Ben şuan 43 yaşında 21 yıllık evli 4 kız evladı emanetçisiyim. Türkiye Konya doğumlu ailenin tek kız çocuğuyum ve 2 ağabeyim var. 23 yaşına kadar Türkiye’de ikamet ettim evlendikten sonra Belçikada. Bu mektubumu Belçikadan yazıyorum. Ben tuttuğunu koparan Allah'tan başka kimseden korkmayan çok çalışkan ve azimli adaletli titiz bir insanim.

Dedeniz Gökhan Özdemir 43 yaşında  Belçika doğumlu ailenin ilk evladı olup 2 kiz 2 oğlan 4 kardesler. Dedeniz iyi kalpli yardımsever merhametli titiz işini düzgün yapan melek gibi bir adam.

Dedeniz 11 yıldan beri MS hastasi çok zorlu yaşantısı olmasına rağmen hiç pes etmeden şikayet etmeden hayatını sürdürmekte .Ona kalsa benim desteğimle ayakta kaldığını söylüyor. Bana göre de kendi mücadelesiyle ayakta duruyor. Tek sıkıntı biraz dürtüklemem gerekir tabi hastalığının da etkisi var. Örneğin hadi Kuran okuyalım desem itiraz etmeden abdestini alır bekler ama kendiliğinden bana gel Kuran okuyalım demez. Bu durum ilk başlarda beni çok yoruyordu şimdi eğlenceye çevirdik. Şimdi uzun evliliğin sırlarını vericem

1) 21 yıllık evliliğimizde kavga ettiğimizde ya da tartıştığımızda bir saatten fazla küs kalmadık inatçılık yapmadık hep birbirimizin eksikliklerini tamamladık. Örneğin başka bir insanın yanında hiçbir zaman birbirimizi rencide etmedik.

2) Yaptığım yemeklere hiç kusur bulmaz güzel olmasa da güzel derdi ben beğenmesem bile. Tek sıkıntı etoburdu. Hergün et yemeği istiyordu. Zamanla bakliyat ve sebzelere alıştı. Birgün onun sevdiği birgün benim sevdiğim yemekleri pişirdim ve bu şekilde dengeye geldik.

Ben işteyken eve erken gelirse güzel et yemekleri yapardı çok mutlu olurdum ama yorgunluktan bazen yiyemezdim ona üzülürdü bir şey yemediğim için.

3)Biz birbirimizden hiç sır saklamadık bu sebepten güvenimiz birbirimize tamdır.

4)Biz hep birbirimizi destekledik. Ben ilk Belçikaya geldiğimde dil öğrenmem için beni çok desteklemiştir nereden bilebilirdiki bu desteğinin birgün kendine avantaj olarak döneceğini (şöyleki hastalığının ilk başladığı yıllarda konuşma bozukluğu vardı hem ifade edemiyor hemde kelimeleri birtürlü ağzindan çıkaramıyordu 3 yıl terapi gördü  o süreçte ben ona tercümanlık yapmak zorunda kaldım kader insanı ne halden ne hale sokuyor dil ögrenmeme izin vermeseydi çalişmama izin vermeseydi yaşantımız daha da zor olacaktı hep birilerinden yardım istemek zorunda kalacaktık bu da ayrı bir problemdi. Onun beni desteklemesi benim azmim yaşantımızı bir kademe daha güzelleştirdi)

5) Hastalıkta sağlıkta iyi günde kötü günde hep birbirimize destek olduk. Bu yüzden aramızdaki  ilişkiyi ve bağı kimse anlayamadı. Dedeniz hastalanınca benim onu bırakmam için kendi ailesi bir yılan gibi zehirlemeye kalkıştılar ama cevaplarını alınca bizimle uğrasmayı bıraktılar burada Rabbimin verdiği aklı kullanarak sağin solun laflarını ciddiye almadan yolumuza devam ettik.

6) Önemli sırlardan birisi de ŞÜKÜR. Elinizde olanlara şükredin ne kadar zengin olduğunuzu farkedin Allah'a güvenin yarattığı güzellikleri görüp duygu ve olayları dengeye alarak hayatınızı sürdürün.

7) Kendinize değer verin zaman ayırın. Bizler hep verici yetiştirildik. Vermeliydik hayır dememeliydik dersek cok ayıptı yüz kızartıcı bir davraniştı suçluluk duygusuydu reddedilme dışlanma gibi yargılarla büyütüldük. Dış odaklıydı mutluluklarımız kendimizi feda etmeliydik yoksa bencil olurduk tabi bu duyguların bizlere ne kadar hasar açtığını hiç bilmiyorduk taki tükenmişlik sendromu ortaya çıkana kadar. Orda vücudum dur dedi öfke patlamaları başgösterene kadar. Atalarımıza kızmıyorum onlarda o kadarını biliyor ellerinden gelenin en iyisini şartlarına göre sunmuşlardı bize.

Sevgili torunlarım; Sağlıklı ve kaliteli yaşamın sırrı beslenme hareket ve iyi düşünceden geçiyor. Lütfen bunları gözardı etmeyin. Allah'ımın yarattığı gıdaları olduğu gibi tüketin vitamin şeklinde değil.

Taze meyve sebze yiyin hatta imkanıza göre kendiniz yetiştirin.

Bol yoğurt(el yapımı)tüketin

Tarifi; Nisan ayında taze ısırganı alıyorsunuz yıkıyorsunuz çiftçiden aldığınız sütten bir bardak sütü yoğurt mayalama sıcaklığında ısırgani içine koyuyosunuz. En yüksek ısıda 5dk ısıtıp kapattığınız fırına bardağı koyup 18 saat bekletiyorsunuz süt kesiği gibi bir hal alıyor onu elimiz 5-6ya kadar sayacak şekildeki süte karıştırıp mayalıyoruz 3.mayalamadan sonra tam yoğurt kıvamını alıyor. Şimdi size doğal yoğurt tarifi verdim

Bol baharat tüketin. Bağışıklığınızı baharatlarla bitkilerle güçlendirin.

En az günde açık havada yarım saat yürüyün.

Şuan biz korona sürecindeyiz 2020 Mart ayında doğdu halen bizlerle yaşamını sürdürmekte ne zaman gideceği bilinmiyor biz bu duruma dolu taraftan bakıp  hayatımızı sürdürüyoruz şikayet etmeden.

Şükredecek o kadar çok sebeplerimiz var ki saymakla bitiremem önemli olan onların farkında olabilmek.

Mektubumu sonlandırırken kucak dolusu sevgilerimi gönderiyorum,  hepinizi seviyorum

Nineniz Berna Kılınç

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!