Sen Bilirsin

Ne yiyelim? Sen bilirsin. Nereye gidelim? Sen bilirsin. Hangisini alalım? Sen bilirsin. Sorumluluğu bölüşmek istemekten midir nezaketten midir bilinmez seçimler yaparken sorarız cevabını etkileyecek kişilere de. Bazen kararsızlıktan sorarız bazen onay almak için  sorar, cevap bekleriz. Hatta bazen birini tanımak için bile sorarız.

Sen Bilirsin

Ne yiyelim? Sen bilirsin. Nereye gidelim? Sen bilirsin. Hangisini alalım? Sen bilirsin. Sorumluluğu bölüşmek istemekten midir nezaketten midir bilinmez seçimler yaparken sorarız cevabını etkileyecek kişilere de. Bazen kararsızlıktan sorarız bazen onay almak için sorar, cevap bekleriz. Hatta bazen birini tanımak için bile sorarız.

Bu durumda verilebilecek en kestirme cevap ise sen bilirsin olur. Risksiz, çalkantısız ve rahat. Güvenli alanda tutan cevap, sen bilirsin. Ama her zaman işler mi ? Bizi her zaman tatmin eder mi bu cevap acaba?

Belki çocukluktan kazanılan bir alışkanlık. Fikri sorulan çocuk düşünüyor bazen doğru karar veriyor bazen yanlış. Hatta bazen bir bedeli oluyor. Mesela kıyafetlerini kendi seçen çocuk, ilk denemelerinde oldukça sakil gözükebiliyor. Kışın ortasında en sevdiği  yazlık elbisesini giymek  isteyen kızımla baya uğraştığımı hatırlıyorum. Sonra altına uzun kollu bir şey giyip sevdiği  elbiseyi üstüne giymişti. O kadar ısrarcı olması ben işe yetişmeye çalışırken yorsa da onun duruşu oluşurken inşallah kızıma hizmet etmiştir.

Peki bu ‘'sen bilirsin’' ciler neyi amaçlıyor? Karşılığında ne buluyor? Fikir beyan etmek risk oluşturuyor beğenilmeme ve kabul edilmeme kaygısı fikrini ifade etmeyi engelliyor. Vasata, istemediği bir şeye bile razı, ama kabul görmemeye razı değil belki de. Beyin zaten otomatiğe bağlamış. Konforlu alandan çıkmak istemiyor. Hislerini başkasına aktarma gereği duymadığı için kendine de sormuyor ve sonra acı sonla buluşuyor. Ne istediğini bilmeyen, aramayan, sormayan esir beyin. Neye esir. Beğenilmeye esir. Onay almaya esir. Amacımız  bir kulun rızasını ve beğenisini kazanmak olunca işler sarpa sarıyor. Çünkü yaratılış gayesinin dışına çıkıyoruz.

Peki bunu yapınca karşı taraftan ne gözüküyor. Nasıl karşılık buluyor. Kontrol bağımlısı insanlar böyle çocuklar yetiştirip yine kendilerine dert alıyorlar. Bu nasıl bir kısır döngü ve nerede patlıyor hepimiz çevremizde şahidiz. Ama çocuklar yetişirken bizim istediklerimizi giysin, bizim istediğimiz kadar yesin, bizim istediğimiz oyunları oynasın bile diyoruz. ‘'Navigasyon bize yolu öğretmez '‘adlı videomda da bahsettiğim gibi  navigasyonla gidilen adres bize yolu öğretmiyor . Hatta zaman zaman kaybediyor bizi navigasyon. Sonuç olarak özgüven eksikliğine varan problemler gözlemlene biliyor. Sonra hem kontrol eden mutsuz, hem de kontrol edilen.

İlişki ve flörtler içinde aynı kısır döngüler mevcut. Beğenilme ve kabul görme aşamasındayken ’'sen bilirsin’' deyip geçiştirilen istekler, evlilik boyutunda  ‘'ben bilirim '’e dönüyor ve şiddetli çatışmalara yol açıyor.Artık beğenilme onaylanma ihtiyacı flörtteki kadar olmadığını düşünen kişi kendi kraliyetini ilan edip kendi gibi yönetebileceği bireyler bulmaya çalışıyor öğrene geldiği  gibi. Oysaki kadın, karşısında kendi kararlarının, beğenilerinin arkasında duran, numara yapmayan olduğu gibi kendini ifade eden birini görseydi ya onu seçmezdi yada kabul eder devam ederdi. Sonra evlilik seni değiştirdi oluyor. Tam tersi, kadın kendi isteklerini evlenmeden önce kaybetme korkusuyla bastırdıysa evlenince bambaşka birine dönüşebiliyor. Ya da kendi tanıma yolunda ilerleyen biri yeni isteklerini keşfedip aynı  sürece maruz kalabiliyor.

Hayatımızın iplerini eline alırken onay alma uğruna ifade edemediğimiz istek ve ihtiyaçlarımızın farkına varmamız dileğiyle,

Sevgiler,

https://nefes21.com/navigasyon-size-yolu-ogretmez

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!