Yaşadıklarımız Sorun mu, Deneyim mi?

  Hayat hareket halindedir, çoğu zaman durağan değil, inişli çıkışlıdır

Yaşadıklarımız Sorun mu, Deneyim mi?

 Bazen mutlu, umutlu, başarılı, bazen de başarısız olduğumuz, kendimizi güçsüz hissettiğimiz, üzüldüğümüz, kayıplar yaşadığımız ve dibe çakıldığımız anlarımız da olur. Böyle durumlarda kendimize yeni alanlar açma adına;

 Ne yapmalıyım?

 Neden yolda kalmalıyım?

 Nasıl davranmalıyım?

 Neyi dönüştürmeliyim?

 Ne zaman başlamalıyım?

 Önemli olan nedir?

 Sorularını sorar dururuz kendimize.

  Mevlâna der ki; “Yaraların, ışığın içeri girdiği yerdir.”

Dikkatimiz nerede ise enerjimiz oradadır. Tam da burada tekrar ayağa kalkmamız dibe vurduğumuz noktadan başlar. Yani yaşadığımız sorunlar bizi zorlayabilir işte bu bizim gelişim, değişim ve dönüşümümüzün başladığı, aslında yaşam hikayemizin değiştiği yerdir çoğu zaman. 

Koçlukta güçlendirici ön varsayımlar der ki; Sorun yoktur deneyim vardır. Çaresiz insan yoktur, çare üretemeyen zihin modeli vardır.

Yaşanılan her bir sorun bizlere tecrübe kazandıran atlama taşlarıdır. ‘Şimdiki aklım olsa onu öyle yapmazdım ‘deriz kendimize. Bununla birlikte bize bunu söyleten bizi biz yapan yaşadığımız sorunlar ile edinilen tecrübelerdir. Yaşadıklarımız, gerçek manada sorun değil, farkındalık  kazandıran birer deneyimdir. Bizler yaşadığımız ana kadar getirdiğimiz bir zihin modeline sahibiz. Sorunla karşılaştığımızda, Kendi zihin modelimizi değiştirmeye ve ışığı almaya başladığımız yer de tam orasıdır. Bu çok kıymetli ve değerlidir. Çünkü burası dönüşümün başladığı yerdir. Paralelinde de insanın başına gelen sorun, olgunlaşması ve kemale ermesi adına kaynak teşkil eder.

 İnsan yaşamı boyunca başına gelen her olay için olumlu veya olumsuz diye ayrım yapmadan kazanımlarına bakar. Bu farkındalık ile Yaradan’a teşekkür eder dua ve kulluk ile karşılık vererek yaşam yolculuğuna devam eder.

 KADRİYE BORAK

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!