Vesvese Sözlüğü 52- Kendini Akışa Bırak

Yalnızlık, vesvesenin bir oyunu olabilir. Bu oyunu fark etmemiz biraz zordur. Çünkü yalnızlık bize iyi gelen bir durumdur. Her durumda olduğu gibi yalnızlık durumunda da dengeye gelemezsek vesvesenin oyununa düşeriz. Vesvese bu durumu çok iyi kullanır. İlk olarak bize insanları yargılatır. Böylelikle yargıladığımız insanların hayatlarındaki olumsuzlukları kendi hayatımıza bir mıknatıs gibi çekmiş oluruz...

Vesvese Sözlüğü 52- Kendini Akışa Bırak

Yalnızlık, vesvesenin bir oyunu olabilir. Bu oyunu fark etmemiz biraz zordur. Çünkü yalnızlık bize iyi gelen bir durumdur. Her durumda olduğu gibi yalnızlık durumunda da dengeye gelemezsek vesvesenin oyununa düşeriz. Vesvese bu durumu çok iyi kullanır. İlk olarak bize insanları yargılatır. Böylelikle yargıladığımız insanların hayatlarındaki olumsuzlukları kendi hayatımıza bir mıknatıs gibi çekmiş oluruz. Bu durumun hemen ardından bize insanları kınatır. Sonunda hayatımıza kınadığımız tüm olayların daha fazlasını kendi hayatımıza çeker ve yaşarız. Vesveseye karşı savunmamız kırılmıştır artık. Bizi yalnızlaştırmaya bizle başlar. Kendimizi çok yalnız hissetmemiz için değersiz hissettirir.

 

Çoğu zaman vesvesenin bu oyununu fark etmeyiz. Çünkü, “yalnızlık iyidir” kalıp cümlesi bilinçaltımızda kayıtlıdır. Bu yüzden fark etmemiz oldukça zorlaşır. Hayatımızda değişen bazı olaylarla vesvesenin yalnızlık oyununu anlayabiliriz. Gelin hep beraber bu olayların neler olduğunu görelim:

  • Biraz önce bahsettiğim kınama, yargılama huylarımız varsa vesvesenin bu oyununa inanmamız zor olmayacaktır.
  • Her zaman yalnız kalma isteğimiz varsa,
  • İnsanlardan uzak olunca rahat ediyorsak.
  • Kimseyle konuşmak istemiyorsak ,
  • Toplum içinde kendimizi çok huzursuz hissediyorsak.

Ve bunun gibi bizi yalnızlığa iten sebeplerimiz hiç bitmiyorsa bilelim ki vesvesenin yalnızlık oyununun bir parçası olmuşuzdur.

Vesvese bizi durmadan fısıltılarıyla yalnızlaştırmaya devam eder. Durmadan yeni bahaneler üretir ve  en kalabalık ortamlarda bile bize kendimizi o kadar yalnız hissettirir ki etrafımızdaki olan biten olayların farkına bile varamayız.

Uzun bir tünelde olduğunuzu düşünün, arkanızdan su sesi geliyor. Su ayaklarınıza kadar ulaştı. Tek çıkış noktası var. Her taraf aydınlık ama biz göremiyoruz. Etrafımızda bizi seven, değer veren insanlar var, sesleniyor “Hadi gel tünelin çıkışı burada bekleme boğulacaksın” diyorlar. Biz ne duyuyoruz seslerini ne de görüyoruz çıkış kapısını. Aklımızda bir ses: “Yalnızsın, değersizsin, sen yoksun” diyerek bizim duyma yetimizi elimizden alıyor. Etrafımıza bakınırken bir fısıltı geliyor kulağımıza ve geçmişimizi bize hatırlatıyor. Göremiyoruz artık vesvese görme yetimizi de bizden aldı. Su belimize kadar ulaştı. Hala kendini bilmez halde tünelin çıkışını arıyoruz. Vesvese bizimle oynuyor. Bitmemizi bekliyor. İçimizdeki rahmani ses dur, düşün diyerek bizi uyarıyor. İlk önce ayırt edemiyoruz sesin rahmani mi? Yoksa vesvesenin başka bir oyunumu çözemiyoruz. Daha sonra ses tekrarlayınca anlamaya başlıyoruz, sesin rahmani olduğunu. Aklımıza iki seçenek geliyor.  İlki su yükselirken yürümeye devam etmek. İkincisi de kendimizi suyun akıntısına bırakarak tünelden çıkmak. Vesvese bizi ilk seçeneği seçmemizi ya da iki seçenek arasında kalmamızı istiyor. Kısa net bir ses daha duyuyoruz:

“Kendini ilahi akışa bırak” diye hissettiğimiz sesle irkilip kendimize geliyoruz.

Rahmani sesin ne olduğunu artık biliyoruz. Bizim iyiliğimizi düşünen ve bizim için hep iyi yolu gösteren ses olduğundan eminiz. Kendimizi ilahi akışa bırakıp tünelden çıkıyoruz.

Hep birlikte vesvesenin yalnızlık oyununu gördük. Aslında bu oyundan çıkmak çok basit kendimizi ilahi akışa bırakmak ve denge de olmak. İçimizdeki sesleri ayırt ettiğimizde çok rahat bir şekilde vesvesenin türlü oyunlarından kurtulabiliriz.

Yalnızlık bizim kaderimiz değildir. Vesvesenin bize öğretmeye çalıştığı en büyük oyunlarından biridir. Vesvesenin yalnızlık oyunundan kurtulmanın yollarını hep birlikte öğrendik. İç sesimizi dinlemeyi öğrenmeliyiz. Kendimizi ilahi akışa bırakmanın yollarını özümüze dönerek bulabiliriz.

Kimseyi kınamamalı, yargılamamalı sorgulamamalıyız. Herkesi olduğu gibi kabul ettiğimizde önümüze açılan kapıları görünce hayallerimiz gerçekleşmek için sıraya girecektir.

 

Sevgi ve mutlulukla kalın. Kalbinizden gülücükler eksik olmasın.

 

 

 

YAZAR: AHMET UYGUN

Yazar'ın diğer yazılarına ulaşmak için

https://nefes21.com/profil/ahmet-uygun

Yazar'ın sosyal medya hesabı

https://www.instagram.com/aahmetuygunn/?hl=tr

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!