Siz Hiç Birinin Yarasına Merhem Oldunuz mu?

Birinin yarasına merhem olmak için yaraya tuz basmak gerekir mi ?O yarayı, yani kanamayı tuz mu durdurur sadece. Sorsan herkes iyi insan olmak istiyor. Neden elini taşın altına az insan koyuyor? Çünkü neler yapabileceğimizin farkında değiliz.

Siz Hiç  Birinin Yarasına Merhem Oldunuz mu?

Siz hiç birinin yarasına merhem oldunuz mu?

Birinin yarasına merhem olmak için yaraya tuz basmak gerekir mi?Bir yarayı, yada kanamayı tuz mu durdurur sadece?

Neden bazıları ellerinde bir merhem nerede yara var sürmeye gidiyorlar? Neden bazı insanlar bunu dert ediniyorlar?  Yaptıklarımızı anlatmak riyakârlık mı yoksa örnek olmak mı?

Bazı insanlar görürsünüz sosyal medyalarında her gün zor durumda olan bir sokak hayvanı paylaşırlar. Bunu kendine görev bilmiş, dertlenmiş, vakit ayırmış. Ne yapabilirim derdine düşmüş ev arıyor, doktor arıyor, mama arıyor. Bazıları gece yatarken bana bunu yaptı, bana şunu yaptı yarın şunu söyleyip de ağzının payını veriyim diye düşünüyor, kimileri de birilerini dert ediniyor. Kendilerinden başka bişeyleri dert ediniyorlar.Çözüm arıyorlar.Buluyorlar.

Peki, bu insanlar bu noktaya nasıl geliyor sanıyoruz. O hazzı alıyorlar. Yani kendilerini dert etmeyip, bir yaraya merhem olduklarında insan olduklarını hissediyorlar. İşe yarama hissi iyi geliyor. Bunu bir teşekkür için yapanlar maalesef hezimete uğruyor ama Allah rızası için yapanlar Allah’ın rahmetinden paylarını alıp kendilerinin elçi olduklarını hissediyorlar. Hep huzurla uyuyamıyorlar hatta çoğu zaman uyuyamıyorlar. Yetişmeleri gereken açlar, intihar eşiğinde olan işten çıkanlar, evden çıkarılan evsizler ve işsizler gündemlerinde, kendi işlerine de yetişmeye çalışıyorlar. Tevafuklar zinciri hep onları vesile kılıyor. Niyet neyse,kaşığında onu buluyor bu insanlar.

Peki bu insanlar neden sayılı? Sorsan herkes iyi insan olmak istiyor. Neden elini taşın altına az insan koyuyor? Çünkü neler yapabileceğimizin farkında değiliz.

Yol soran birine, benim de yolumun üstü gel bırakıvereyim dersen belki birinin iyi insanlara olan inancını tazeler yüzünde bir gülümseme olursun. . Bir gülümsemenle ısıtırsın bir yüreği. Mendil satan birine bir simit alıp versek aç karnına çalışmamasına vesile oluruz da hayata olan umudu tazelenir. Birde sorsak’ Bir şeye ihtiyacın var mı?’ diye sana yumurta derse o gece bir aile tok uyur senin vesilenle. Yıllardır giymediğin hırka çekmecede ve bazanın altında yıllardır bekleyen yorgan ısıtır belki bir çocuğu.

Bunları yapınca artık sana sıradan biri yol sormaz. Arabasına bindiğin şoför sana sıradan şeyler anlatmaz. Hayata kulak kesilip dinlersin. Ve bir bakmışsın kendinden başlayarak her kese merhem olmuşsun. Vesveselerin gitmiş, yersiz korkularına  yer kalmamış. Kelebek etkisini yaşıyorsun, sende zincirlerden bir parça olduğunun farkındasın artık.

Birde organize olup bunlara vesile olanlar yerler var. Bunu öyle güzel yapan yerler var ki hepimiz sosyal medyada takip ediyoruz. Ama bir gün bir tanesi çok dikkatimi çekti. Bir Şam fıstığı üreticisi yüklüce bir miktar Şam fıstığı bağışında bulunmuş. Çocuklar bayram etti. Altında bir sürü linç yorum vardı. Keşke Şam fıstığı vereceğine gıda verseydi diye fikir beyan etmişler. İşte bu iş yapmayıp, konuşan insanların en büyük sorunu. Biz şunlar yanlış yapıyor, bunlar az, çok yapıyor, eksik yapıyor diye düşünmek yerine ne yapabiliriz onu düşünmekten sorumluyuz.

Kendimizden başlayarak bütüne şifa olsun.

Sevgilerimle,

 

 

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!