İki Günü Eşit Olan Zararda Mıdır?

Yaşam sonsuzluğa akan bir yolculuk ve her son yeni bir başlangıç aslında.Time Line dediğimiz, Yaşam Çizgimizde en kıymetli olan ise, “an” dır.

İki Günü Eşit Olan Zararda Mıdır?

Yaşam sonsuzluğa akan bir yolculuk ve her son yeni bir başlangıç aslında.Time Line dediğimiz, Yaşam Çizgimizde en kıymetli olan ise, “an” dır. Her ne oluyorsa   orada oluyor, kazanımların tümü anda kazanılıyor. Epiktetos’un dediği gibi “Yarın bambaşka insan olacağım diyorsan. Niye bugünden başlamıyorsun”. Yaşadıklarımıza kazanılmış deneyimler olarak bakıp onlardan dersler çıkarabilmek, andan öğrenebilmek, anı yapılandırabilmek ve geleceğe yönelik hedefler koyabilmek, gelişimimize açılan yeni kapılar demek. İçinde bulunduğun anı yaşa, çünkü sadece o an varsın.” diyen Mevlâna gibi anı fark edebilmek, hissedebilmek. Şu an farklı ne yapabilirim, sorusunu kendimize sormak. Gelecekte ne yapmak istediğimiz, nerede olmak istediğimiz hep an ile ilgili. Eğer her yeni güne, düne göre bugün hayatıma farklı ne katarım hedefi ile başlarsak gelişir, değişir ve dönüşürüz. Gelişim içinse mühim olan hedefin küçüklüğü veya büyüklüğü değil önemli olan; istekli olmak, niyet etmek ve eyleme geçmektir. Elbette ki değişim için bunlar önemli ancak yeterli değil, bunlara ek olarak: net olmak, esnek olmak, sorulara, geri bildirime, merak duygusu ile öğrenmeye açık olmak ve cesaretle bulunduğun konfor alanından çıkarak harekete geçmek. Ancak bir hareket varsa canlılık var, bir hareket varsa bir yaşam var ve bir şeyin gelişebilme ihtimali var. Kâinatta her ne var ise ademde, ademde ne varsa kâinatta olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla İnsan küçük bir kainatsa ve kâinatta yaratılan her canlı hareket halinde ise bizler de kâinat ile uyumumuzu ancak hareket halinde olursak sağlayabiliriz.  Alıştığımız konfor alanımızı terk etmezsek, kâinat ile uyumumuzu kaybeder geri düşeriz. Aslında bu hayatta insanın çabası ve gayreti ile orantılıdır elde edişleri. Söz Sultan’ının beyanında “İki günü eşit olan ziyandadır.” Olarak almış yerini. Ya sözün sahibi ne buyuruyor ebedi kelamında? “Öyleyse bir iş bitince diğerine koyul”. Öğrenmek ve öğretmek, paylaşmak her zaman yeni bilgiler ve yeni kapıların açılması demektir. Dolayısıyla oradan içeriye girmek bizim dönüşüm yolculuğumuzu sürekli ve canlı tutar buda en güzel sonuç olur. Bu açılan bakıldığında bizim için açılan yeni kapılardan merak duygusu ile girmek, burada ne var? Burada olan ne? Birde buradan bakayım, gibi alternatif yollara bakmak. Şu bir gerçektir ki her yenilik insanı heyecanlandırır bazende korkutur, bununla birlikte bunu yapmaz isek bulunduğumuz noktada sabit kalmak olası bir durum haline gelir. Basit yaşama, basit düşünmenin derin sırları, bu dünyadaki olma yolculuğumuz!  Koçluk prosesi der ki “bilmek yapmak olmak” bilirsen yaparsın, yaparsan da olursun. Bununla birlikte olmak sonsuz olasılıklar bütünü, yaşam çizgimizde olmak diye bir şey yok, Süreçte kalmak, anı değerlendirmek ve yol almak var aslında.  Gelişim için; kendimizi güvende hissettiğimiz, görünmez duvarlarla çevrili konfor alanımızı cesaretle terk edebilir ve değişim için harekete geçersek, hayat bize hep mucizeleriyle geldiği gibi bundan sonra da gelmeye devam edecek ve tatlı sürprizleriyle şaşırtacaktır.Yeter ki gelişime, değişime ve dönüşüme açık olalım. Sevgi ve muhabbetle….                                              

Profesyonel Koç Kadriye Borak

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!