Her Güne Yeni Bir Ömür

Sabahları erken kalkıp güneşi karşılamak muhteşem bir duygu; bu güzel alışkanlık dünya kurulduğundan beri tüm dinleri de kapsayan çok güzel bir gelenek.

Her Güne Yeni Bir Ömür

Her Güne Yeni Bir Ömür

Sabahları erken kalkıp güneşi karşılamak muhteşem bir duygu; bu güzel alışkanlık dünya kurulduğundan beri tüm dinleri de kapsayan çok güzel bir gelenek. Gün doğmadan az önceki hava, gün doğduktan sonrakinden bariz bir şekil de daha ılıktır eskiler derler ki "o vakit meleklerin yeryüzüne topluca inme vakti dir o yüzden hava yumuşaktır".

Bir arkadaşım anlatığı çocukluk anısını sizinle paylaşmak isterim. Iğdır da hava yazları çok sıcak olurmuş yaz tatilini ananesinin yanın da geçiren o zamanlar 7-8 yaşlarında olan arkadaşım şöyle anlatıyor: "Iğdır’da sinekli yaylası denilen bir mesire alanı vardı, anneannem oğullarıyla beraber kavurucu sıcaklarda o yaylaya çıkar, 6 ayrı çadır kurulur dayımlar aileleriyle, anneannem ise kendine özel ayrı bir çadırda ikâmet ederdi. Anneannemin çadırına girdiğinizde hanım ağa çadırına girdiğinizi hemen hissederdiniz, çadırının rengi bile diğerlerinden ayrı idi. Annemle tatile gittiğimizde biz her zaman özel misafir olduğumuzdan hanım ağanın çadırın da kalırdık.

Gün bizim için çok erken başlardı, her sabah ananemle güneş doğmadan çok önce kalkar, toprağa oturur onun anlattığı hikâyeler eşliğinde güneşin doğmasına tanıklık ederdim. Doğanın şifalı kokusunu ciğerlerime çekererken, yaşama sevincimi hücrelerime depolandığımı şimdi çok daha iyi idrak edebiliyorum. Güneş doğunca her çadırın önünde kaynayan ve önceden demlenmiş semaverler den akan şifa dolu çayları içmeye koyulurduk, bizi her sabah başka bir dayım misafir etmek ister ve çadırına davet ederdi. Annem gurbetten geldiği için her yaz hediyelerle eli kolu dolu vaziyette memlekete gelir, akrabalar da bu duruma çok sevinirlerdi.

Çadırları ziyaret etsek de asla başka çadırda kalmaz anneannemin çadırında kalırdık, çünkü biz gurbetten gelmiştik, çok özeldik ve en özel yerde hanım ağanın çadırın da misafir edilmeliydik. Şimdi anlıyorum ki Kurallar her devirde yaşıyor ve yaşatılıyormuş. " Arkadaşım gerçekten çok verimli olan ve geleceği için kuvvet depoladığı birbirinden faydalı yaz tatilleri geçirmiş. Bu anıların hepsi bir hazine değerinde. Hayat koşuşturmasında seher vakti uyanmak çoğumuza bir işkence gibi gelse de, yaşanılan her günün, karanlıktan sıyrılma mucizesine tanık olmak daha dinç ve verimli bir gün geçirmemizi sağlıyor.

Ne demiş eskiler "güneş senin üzerine doğmasın sen güneşin üstüne doğ." Bilim adamlarıda kanıtlamışlardır ki güneş doğarken eğer uykuda isek o saatlerde yayılan ışınlar sağlığımızı kötü etkiliyor eğer uyanık isek bundan etkilenmiyoruz. Hadi sen de kır nefsini seher vakti selamla güneşi

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!