Geleceğe Dokunmak

  0-6 yaş dönemi diye adlandırdığımız okul öncesi dönem, çocuğun gelişiminde, değişiminde ve gelecekteki hayatında neden önemlidir?   Neden itina gösterilmesi gerekir? Bu dönemin faydalı ve farkındalığı yüksek bir zaman dilimi olarak tamamlanabilmesi için ebeveynlerin ve öğretmenlerin yapmaları ve dikkat etmeleri gereken hususlar nelerdir?

Geleceğe Dokunmak

         0-6 yaş dönemi diye adlandırdığımız okul öncesi dönem, çocuğun gelişiminde, değişiminde ve gelecekteki hayatında neden önemlidir?

           Neden itina gösterilmesi gerekir?

         Bu dönemin faydalı ve farkındalığı yüksek bir zaman dilimi olarak tamamlanabilmesi için ebeveynlerin ve öğretmenlerin yapmaları ve dikkat etmeleri gereken hususlar nelerdir?

         Hayatın akışı içerisinde, yeni doğan bir bebek gözlerini dünyaya açtığında beyin gelişimini henüz tamamlamamıştır. Bebeğin gelişimine katkı sağlayacak en önemli husus ilgi, alaka ve sevgidir. Bunların yanında ten teması yani bebeğe dokunulması, ihtiyaçlarının karşılanması ve anne ile kurulan bağın güven verici olması da çok önemlidir. 

           0-6 yaş dönemi için, yaşama dair pek çok temelin atıldığı, hayatın şekillendiği bir süreçten bahsediyoruz aslında.

          İnsan sevgisi, hayvan sevgisi, yardımseverlik, paylaşımcılık, hoşgörü, özgüven, sabırlı olma, kendisini sevme gibi edinilen pek çok davranış biçiminin büyük bir bölümünü birey bu süreçte kazanır. Yani doğuştan getirdiğimiz özellikler çevre ile etkileşime girerek bir kişilik oluşmasını sağlar. Freud, der ki, Yetişkin kişiliğimizin, yaşamımızın ilk beş ya da altı yılındaki deneyimlerimizle oluştuğunu savunur. *

            Aynı zamanda gelişimin ve değişimin, modelleme yöntemi ile daha kolay ve kalıcı öğrenmenin çok hızlı olduğu bir dönemden de bahsediyoruz. Bu durum anne, baba ve okul öncesi öğretmenlerine büyük sorumluluklar yüklemektedir.

          Öncelikle anne, baba ve okul öncesi öğretmenleri 0-6 yaş döneminin öneminin farkındalığı ile çocukların gelişim, değişim, öğrenme yolculuğuna katkıda bulunurlar. An ’da kalınarak çocuğun yeteneklerinin keşfedilmesi, bunların açığa çıkartılması oldukça mühim bir husustur.

          Buradan hareketle, bu süreçte rol alan kişilerin, çocukların 5 duyu organını çok iyi bir şekilde kullanmalarını sağlamaları gerekiyor. Bunun için de görme, işitme, dokunma, tat alma ve koku alma duyularını kullanmalarına imkân hazırlayacak, uyaranı fazla bir ortam oluşturmaları ciddi bir önem arz ediyor.

          Ebeveyn ve okul öncesi öğretmenlerinin böylesine önemli bir dönem için yeterli bilgiye sahip olmaları ve bu bilgiyi eyleme dökmeleri   bu sürecin olmazsa olmazıdır.

         Zira bu süreçte eyleme dökülmeyen bilgi bir anlam ifade etmez, çocuğa bir fayda sağlamaz. Rana Kaplan’ın ifadesi ile Biliyorsanız yapmıyorsanız bilmiyorsunuz demektir.     

     Bilgi aktive edilir ve eyleme dökülürse kişinin gelecekteki hayatına pozitif anlamda dokunulmuş, istenilen hedefe ulaşılmış olur.                                                                            

                                                                                                       

*Kaynak: KİŞİLİK psikoloji biliminin insan doğasına dair söyledikleri. Jerry M.Burger.

                                                                                                             Kadriye Borak

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!