Enkazdan Sağ Çıkmak

30 Ekim Cuma günü İzmir’de meydana gelen ve hepimizin yüreğini burkan depremden sonra gördük ki ezberler bozuldu. Deprem enkazından 65 saat sonra sağ çıkan 3 yaşındaki Elif bebek ve 91 saat sonra çıkan Ayda bebek yaşanılan büyük felakete rağmen hepimizin içini ısıttı. Rabbim mucizelerini bir kez daha gösterdi şükürler olsun. Bunun aynı zamanda bilinçaltımızla ilgili olduğunu söylersem hiç şaşırmayın derim. 

Enkazdan Sağ Çıkmak

30 Ekim Cuma günü İzmir’de meydana gelen ve hepimizin yüreğini burkan depremden sonra gördük ki ezberler bozuldu. Deprem enkazından 65 saat sonra sağ çıkan 3 yaşındaki Elif bebek ve 91 saat sonra çıkan Ayda bebek yaşanılan büyük felakete rağmen hepimizin içini ısıttı.

Rabbim mucizelerini bir kez daha gösterdi şükürler olsun.

Bu iki yavrunun ortak noktaları ise 3 yaşlarında olmaları.  Farkındaysanız 7 yaş ve üzerindeki kişilerin  belli bir zamandan sonra göçük altından sağ çıkma olasılıkları düşük.

Bunun aynı zamanda bilinçaltımızla ilgili olduğunu söylersem hiç şaşırmayın derim. 

Anne karnındaki ve doğum anında yaşadıklarımız bile bilinç düzeyimizi oluşturuyor. 0-7 yaş arasında ise öz inanç şekilleniyor.

Korkular, sevgi/sevgisizlik, değerli hissetme/ değersizlik güçlü duygulardır ve bilinçaltımıza daha güçlü kaydolurlar.  

Bilinçaltı kodlarımız 0-5 yaş arasında saf bir çocuk gibidir ve saf haliyle şekillenmeye başlar. 5-10 yaş arasında ise aile, çevre tarafından asıl şekillenme devam eder.

Beynimiz de bilinçaltımızın gönderdiği mesajları  dikkate alarak ruhsal ve fiziksel bedenlerimizi o yönde yönetir.

Bebek ve küçük çocuklarda ölüm korkusu henüz bilinçaltlarına kodlanmamış olduğundan enkaz altında daha uzun süre kalabilmeleri de işte bundandır. 

Bebek ve küçük çocukların bilinçaltlarında olumsuz çekirdek inançları henüz oluşmadığı için de bilinçaltları beyinlerine olumsuz mesajlarla hükmedemiyor. Herhangi bir stres veya travma ile karşılaşan beyin, bedeni ve bütün yaşam sistemini rölantiye alıyor ( Bir nevi elektronik aletlerdeki uyku modu gibi düşünün). Böylelikle de beden enerjiyi, suyu, gıdayı çok tüketmiyor ve yaşam devam ediyor. 

Bilinçaltımızdaki olumsuz çekirdek inançların bizlere ne kadar zarar verdiğini gösteren bir durum bu. 

Bizler de bilinçaltımızın enkazına gömülmüş durumdayız. Buradan sağ çıkmak, mutlu ve başarılı bir hayat sürmek ise mümkün.

Sonuçta Rabbim bizlere cüzzi irade vermiş, akıl vermiş ki kullanalım. Bir insan kendini durduk yere hasta da edebilir, Allah’ın izniyle kendini şifalandırabilir de. 

Sevgiyle kalın Canlar.

Zeynep SARIKAVAK

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!