Dilimizin Farkında mıyız ?

Dilimizin ön kısmında 32 adet kemikten surlar konmuş. Dişlerimiz. Dişlerin önüne etten duvarlar çekilmiş. Dudaklar.

Dilimizin Farkında mıyız ?

Dilimizin ön kısmında 32 adet kemikten surlar konmuş. Dişlerimiz.

Dişlerin önüne etten duvarlar çekilmiş. Dudaklar.

Allah insanoğlunu  kusursuz yaratmış. Dilinden çıkan kelimelerin sorumluluğunu da kendisine vermiş.

Kullandığımız olumlu ya da olumsuz kelimelerle kaderimizi şekillendiriyoruz.

Atalarımız bu konun o kadar farkındaymışlar ki bizlere nice özlü sözler bırakmışlar.

Dil kolayca her yöne dönebilir. Her türlü kelime kolayca çıkabilir diye “dilin kemiği yok “demişler.

“Dil cismi küçük, cümrü büyük “yani konuşma organımız olan dil, küçük hacimli bir nesnedir.

Küçük olmasına küçüktür ama büyük suçlar onunla işlenir.

Kimi zaman sarf ettiği kötü sözler insanın başını belâya sokup felâketini hazırlayabilir.

Dilimizden dökülen her kelime bizi bağlıyor. 

Olumsuz kelimeleri gelişi güzel kullanmak gibi bir lüksümüz olmadığını düşünüyoum.

“Peygamberimiz (s.a.v.) ile Hz.Ebu Bekir (r.a.) arasında geçen bu kıssa güzel bir örnektir.

Peygamberimiz (s.a.v.) ile Hz. Ebu Bekir'in (r.a.) birlikte oturdukları bir sırada kötü huylu bir kişi

yanlarına gelip Hz. Ebu Bekir'e dil uzattı ve yakışıksız sözler söyledi.

Peygamber Efendimiz ise o kişinin hakareti devam ettikçe bir şey söylemeyip hatta bazen gülümsedi.

Hz. Ebu Bekir bir müddet sonra artık dayanamayıp o edepsiz kişiye öfkelendi ve iki çift

laf ile karşılık verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz yerinden kalkıp gitti. Hz. Ebu Bekir hemen

Resulullah'ın (s.a.v.) arkasından koşup yetişti ve "Ey Allah'ın Resulü! O edepsiz bana dil uzatırken

bir şey söylemediniz de ben ona cevap verince niçin kalkıp gittiniz, bunun hikmeti nedir?"

diye sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) "Ey Sıddîk! O utanmaz sana dil uzatmaya başladığı

zaman onu karşılayıp kovmak üzere Allahü Teala bir melek gönderdi.

Sen ise hemen öfkelenip karşılık vermeye başladın.

Bunun üzerine o melek gidip yerine iblis geldi. İblis-i lâînin olduğu yerde ben durmam." diye cevap verdi.

Hz. Ebu Bekir (r.a.) yerli yersiz konuşmamak için o günden sonra ağzına küçük bir taş aldı.

Bir söz söyleyeceği zaman iyice düşünür, ölçer, tartar, ondan sonra taşı

mübarek ağzından çıkarır ve sözünü söylerdi.(1)”

 

Biz böyle yapabilir miyiz ? Bilmiyorum.

Bununla birlikte boğazımız dokuz boğum sekizini yutup bir tanesini söylemeyi farkındalık olarak

hayatımıza sokabiliriz.

 

Tülay BOZER

 

Dipnot

(1) Alıntıdır. https://dogruhaber.com.tr/haber/256152-hz-ebu-bekirin-ra-agzinda-tas-bulundurmasi/

En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!