BAYRAM ŞEKERİ

Bayram bana ve çoğunlukla herkese güzel duygular uyandırır. Milli birlik ve beraberlik oluşturduğu gibi aynı zamanda aile birliği ve beraberliği de oluşturuyor. Uzaktakiler uzaktan, yakındakiler yakından bir araya gelerek dağılmış olan bütünün parçalarını tekrar bütünlüyorlar. Yollarda bir an önce kavuşma heyecanıyla telaşlı kalabalıklar oluşuyor. Evin bayram kutlama konusunda en deneyimli olan büyüklerin gözleri kapıda veya telefonlarda… Vesselam bayramlar rutinin dışına çıkıldığı bir gün…

BAYRAM  ŞEKERİ

Bayram bana ve çoğunlukla herkese güzel duygular uyandırır. Milli birlik ve beraberlik oluşturduğu gibi aynı zamanda aile birliği ve beraberliği de oluşturuyor. Uzaktakiler uzaktan, yakındakiler yakından bir araya gelerek dağılmış olan bütünün parçalarını tekrar bütünlüyorlar. Yollarda bir an önce kavuşma heyecanıyla telaşlı kalabalıklar oluşuyor. Evin bayram kutlama konusunda en deneyimli olan büyüklerin gözleri kapıda veya telefonlarda… Vesselam bayramlar rutinin dışına çıkıldığı bir gün…

Çocukluğumda bayramla ilgili aslında çoğu kişi için normal sayılabilecek ama beni çok etkileyen bir anım var. Benim çocukluğumda, yaşıtlarım çok iyi bilir; günümüzde de bazı kesimlerde hala sürdürülen şeker toplama etkinliği vardı. Bayramın gelmesini sırf bu yüzden sabırsızlıkla beklerdim. Harçlık veren pek olmazdı. Babamın geliri o zamanlar çok azdı, kıt kanaat geçinirdik. Yeni elbise,ayakkabı da pek alınmazdı. Bizi en çok mutlu eden şey şeker toplamaktı. Yine böyle bir bayram sabahı, erkek kardeşimle beraber oturduğumuz apartmanda başladık şeker toplamaya… Birkaç komşuyu ‘’ Bayramınız mübarek olsun’’ diyerek ziyaret ettik. Onlarda bizim bayramımızı kutlayarak şeker verdiler. Sevinçli sevinçli kapıları çalmaya devam ederken sıra emekli öğretmen olarak hatırladığım yaşlı bir çifte gelmişti. Kapıyı açtı. Biz yine "Bayramınız mübarek olsun’’ dedik ve büyük bir hevesle acaba hangi tür şeker verecek diye bekliyorduk. Şekeri getirdi, uzattı ve beni çok etkileyen şu cümleyi söyledi. " Tamam, sizin de bayramınız kutlu olsun da; bu şekilde zilleri çalarak insanları rahatsız etmek hiç doğru değil! " dedi. Benim yüzümde şaşkınlık, utanma, suçluluk ifadeleri oluştu ve bakakaldım. O da kapıyı hızlıca örtüp içeri girdi. Elimdeki şekere baktım, içim burkula burkula da olsa yedim. Çünkü benim için bayram, şekerdi…

O kendi açısından bizi eğitmek için bu ifadeleri kullandı ama kardeşimi bilemem ama beni çok etkilemişti. Benim için bayram o gün için sadece şeker idi… Bayram bitmişti artık benim için... Başka kapıları da çalacaktık ama o utanç duygusundan dolayı artık başka kapı çalamadım, eve döndüm. Evet yaşından dolayı sürekli kapı çalınmasından rahatsız olmuş olabilir, sadece biz değil başka çocuklarda aynı şeyi yapmıştır ve bize patlamış olabilir…Eminim benim bu kadar üzeceğimi bilseydi o da böyle davranmazdı.. Çünkü babama sordum “Nasıl biriydi? diye. Babam çok iyi biriydi, çok yardımseverdi dedi. Kanserden vefat etmiş. Allah rahmet eylesin. O olaydan sonra onun kapısını şeker için hiç çalmadım. Bu satırları yazarken şimdi hatırladım. Bana sarı çiçekli bir elbiselik kumaş hediye etmişti ve annem de bana elbise diktirmişti. O elbiseyi severek çok giymiştim. Bugün burada onu niye yazdım? Demek ki helalleşmem gerekiyormuş, onu fark ettim.

Bayramlarda çocuklarla beraber içimizdeki çocuğu da sevindirelim. Her çocuk mutlu olmayı hak eder. Yurdagül Cengiz hocam bir sohbetinde “Çocuklarla sohbet edin,onlara bir şeyler verin. Onların sade bir teşekkürü bile sana inanılmaz dua olacaktır çünkü saf enerji ile teşekkür edecektir.” demişti gerçekten öyle... Okullar kapandıktan sonra bir arkadaşımın oğluna karne hediyesi babında biraz harçlık göndermiştim annesinden. Bize ilk geldiğinde beni öyle bir kucakladı ki en az on dakika bana sarılı kaldı ve beni sevdiğini söyledi. Beni de duygulandırdı çünkü bana öğrencilerimi hatırlatmıştı ve ona verdiğim nasihatleri can kulağıyla dinledi.

Rahmetli kayınpederim çocukları çok severdi. Camiye giderken gelirken aynı siyasetçiler gibi çocuklardan bir koruma ordusu vardı. Çocuklar onu ezan saatine yakın evden alırlardı, namazdan sonra da camiden alır eve getirirlerdi. Kayınpederim onlara dua eder harçlık verirdi ya da şeker dağıtırdı. Cebinde muhakkak şeker olurdu. Bize de her bayram veya kandillerde şeker almamızı sık sık hatırlatırdı. Parasını bozdurur cebinde hazır ederdi. Bayramlarda, kandillerde mahallede çok çocuk olmamasına rağmen çocuk nüfusunda artış yaşanırdı. Haberi alan gelirdi… Ondan sonra da bizde bu geleneği kedilerle devam ettiriyoruz… Her sabah 20-25 kedi elimizi öpmeye geliyorlar. Şeker yerine mama dağıtıyoruz… Herkese hayırlı bayramlar!

BAYRAM

Seven ve sevilen kalpler yine birleşiyor,

Karşılıklı bakışlarla ruhlar güzelleşiyor,

O yaşanan duygular an be an değişiyor.

Çay ve kahve ile muhabbetler derinleşiyor.

Arefeden başlar ölen ruhlarla buluşmalar,

Arafat’da yankılanır Rabbe olan yakarışlar,

Kolaylaşır bugünlerde günahlardan kaçışlar,

Kolay olsun Rabbim cennete olan varışlar.

Sevinçten kalbimizde kelebekler uçuşsun,

Bolluk ve bereket evimize güneş gibi doğsun,

Bir araya gelen canlar sevgi ve aşkla konuşsun,

Herkes hayaline bu bayramda iyice kavuşsun.

Feride Bahadır



En güncel gelişmelerden hemen haberdar olmak için Telegram kanalımıza katılın!